AB, Rus varlıklarını dondurmak için acil durum maddesini devreye soktu

Avrupa'daki Rus devlet varlıkları, Perşembe günü AB başkentleri tarafından onaylanan yasal bir mekanizma uyarınca kalıcı olarak dondurulmuş halde kalabilir.

Danimarka Konseyi başkanlığı Perşembe günü yaptığı açıklamada, AB büyükelçilerinin, Kremlin Ukrayna'ya savaş sonrası tazminat ödeyene kadar 210 milyar avroluk Rus devlet varlığını bloke altında tutmak için Avrupa Komisyonu'na acil durum yetkileri verdiğini duyurdu.

Açıklamada, büyükelçilerin "122. Madde önerisinin revize edilmiş bir versiyonu üzerinde anlaştıkları ve yarın saat 17:00 civarında resmi Konsey kararı için yazılı bir prosedürün başlatılmasını onayladıkları" belirtildi. Karar "çok açık bir çoğunlukla" alındı.

Bu yasal mekanizma, Kremlin'in savaş sonrası barış anlaşmasının bir parçası olarak parasını çözme umutlarına büyük bir darbe vuruyor. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump tarafından savunuluyor ancak Avrupa'da popüler değil.

Perşembe öğleden sonra AB büyükelçileri tarafından desteklenen bir yasal metne göre, AB'nin yeni acil durum yetkileri, "Rusya Ukrayna'ya karşı saldırgan savaşını durdurana ve Ukrayna'ya tazminat ödeyene kadar" yürürlükte kalacak.

Ukrayna için büyük bir destek olan bu yasal çözüm, Macaristan ve Slovakya gibi Kremlin yanlısı Avrupa ülkelerinin dondurulmuş fonları Rusya'ya geri verme olasılığını önemli ölçüde azaltıyor.

Acil durum maddesi, AB ülkelerini her altı ayda bir yaptırımları oy birliğiyle yeniden onaylamaya zorlayan mevcut kuralları fiilen değiştiriyor.

Böylece, Kremlin yanlısı ülkeler, yaptırımların yenilenmesine "hayır" oyu vererek yaptırım uygulanan parayı serbest bırakma yetkilerini kaybedecekler. AB'nin Kiev'e varlık teminatlı bir kredi sağlamasının ardından böyle bir durum yaşansaydı, AB'nin 27 başkenti Rusya'ya krediyi geri ödemekle yükümlü olacaktı.

AB, bu büyük yasal değişikliği, varlıkların Rusya'ya geri verilmesinin AB ekonomisinde büyük yıkıma yol açacağı ve Kremlin'in blok genelinde hibrit saldırılarını potansiyel olarak körükleyeceği gerekçesiyle savundu.